Bir filmde süt içen bir karakter görürseniz muhtemelen yönetmen size bir şey anlatmaya çalışıyordur.

Filmlerde hiçbir şey amaçsız veya tesadüfi değildir. Her küçük detayın bir anlamı vardır. Bu film sahnelerinde görünen içecekler için de geçerlidir. Yönetmenler için karakterlerin bazı özelliklerini vurgulamaya yardımcı olan bir tür belirteç gibidirler. Örneğin, bir karakterin gaddarlığını öne çıkarmak için karaktere genellikle viski gibi güçlü bir içecek verilir. Bazı film karakterleri de süt içerken görülebilir. Sinema dünyasında bunun için özel bir terim var, buna “süt etkisi” deniyor. Yönetmenlerin izleyicinin ilgisini çekmek veya bir karakter ya da kahraman hakkında ipucu vermek için kullandıkları psikolojik hileyi bu şekilde tanımlıyorlar.

Leon filmine baktığınızda tetikçi olan Leon’un devamlı süt içiyor olması hem onun iç masumiyetini ve çocuksuluğunu hala koruduğunu ama bir yandan da yetişkin biri olarak süt içerek garip veya farklı bir karaktere sahip olduğunu bizi gösterir.

Süt içmeyi seven bir başka film katili de Yaşlı Adamlara Yer Yok filmindeki zalim Anton Chigurh’dur. Bu filmde Leon’un aksine Chigurh seyircide hoş duygular uyandırmaz. Potansiyel bir kurbanın evine girer, buzdolabından izinsiz bir şişe süt alır ve koltukta otururken onu içer. Bu sahne ürkütücü bir atmosfer yaratmak için tasarlanmıştır çünkü süt genel olarak rahatlığın ve yuvanın sembolüdür, ancak karakter evin kutsallığını kırmakta ve kendini başkasının hükümdarı haline getirerek içindeki rahatlığı yok etmektedir. Bunun bir başka örneği There will be Blood filminde Daniel Plainview karakterinde de görülebilir. Filmin sonunda, Eli’yi öldürmeden hemen önce, “Milkshake’inizi içerim! İçiyorum!” Tabii ki, bu sadece içeceğe değil, aynı zamanda Plainview’in kurbanı üzerindeki gücüne de atıfta bulunuyor.

Birçok yönetmen, filmlerinde sağlık, saflık ve güvenlik hissini ihlal etmek adına da sütü kullanır. İşte bu yüzden Get Out filmindeki ana kötü adam beyaz bir kazak giyer ve süt gibi “masum” bir içecek içer.

Bir karakterin gençliğini ve olgunlaşmamışlığını süt yardımıyla anlatmak yönetmenlerin sık kullandığı bir yöntemdir.

Kemal Akçay